Hidrojen Haber- Geleceğin enerji kaynakları arasında yer alan mavi hidrojen, karbon vergisi desteğiyle fosil yakıtlara kıyasla daha ekonomik bir alternatif haline gelebilir. Wärtsilä’nın yeni raporuna göre, doğal gaz kullanılarak üretilen mavi hidrojen, 2035 yılına kadar denizcilik sektöründe petrolün yerini alabilir.
KARBON VERGİSİ BELİRLEYİCİ OLACAK
Avrupa Birliği’nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamında denizcilik sektörünü de dahil etme hazırlıkları, mavi hidrojenin rekabetçiliğini artırabilir. Şirketler, ya ekstra karbon izinleri satın almak zorunda kalacak ya da ürettikleri karbon emisyonlarını azaltacaklar. Ayrıca, AB tarafından geçirilen FuelEU mevzuatı, Avrupa suları üzerinden taşımacılık yapan gemilerin gelecek yıldan itibaren sera gazı emisyonlarını azaltmaya başlamalarını ve 2050 yılına kadar karbonsuzlaşmalarını zorunlu kılıyor.
FOSİL YAKIT MALİYETİ ARTIYOR
Fosil yakıtların maliyeti artarken, Wärtsilä’nın hesaplamalarına göre, 2035 yılında mavi amonyak ton başına düşük kükürt içerikli yakıt yağından yüzde 30 daha ucuz olacak. Benzer şekilde, sıkıştırılmış hidrojen neredeyse yarı fiyatına mal olacak. Ancak, mavi hidrojen hala yüzde 20 daha pahalı olacak.
Wärtsilä’nın öngörülerine göre, karbon vergisi gibi teşvikler, mavi hidrojenin fosil yakıtlarla rekabet edebilmesini hatta daha ucuz hale gelmesini sağlayacak gibi görünüyor.
MAVİ HİDROJEN NEDİR?
Mavi hidrojen, doğalgazın buhar metan reformasyonu ile işlenmesi sonucu elde edilen ve karbon yakalama teknolojisi ile emisyonların azaltıldığı bir hidrojen türü. Bu yöntem, yeşil hidrojen üretimine kıyasla daha düşük maliyetler sunarken, çevresel etkileri azaltma potansiyeline sahip.