Hidrojen Haber- Güneş ışığını kullanarak etanı etilen ve hidrojen gazına dönüştüren çığır açan bir yöntem, sürdürülebilir enerji arayışında yeni bir sayfa açıyor. Hydrofuel Canada Inc. ve Toronto Üniversitesi Solar Fuels Grubu’nun işbirliği ile yürütülen araştırma, Nature Energy dergisinde yayınlanan bir makalede detaylandırıldı. Bu yenilikçi yaklaşım, geleneksel enerji yoğun ve karbon salımlı teknolojiye sürdürülebilir bir alternatif sunuyor.
Dr. Rui Song liderliğindeki araştırma ekibi, Profesör Geoffrey Ozin rehberliğinde, doğalgazın bir bileşeni olan etanı, herhangi bir karbon salımı yapmadan etilen ve hidrojen gazına dönüştüren güneş enerjisiyle çalışan katalitik bir süreç geliştirdi. Bu yöntem, etilen üretiminin çevresel etkisini azaltmanın yanı sıra, hidrojen üretimi için yenilenebilir bir yol da sunuyor.
Bu araştırmanın temel başarısı, etanı etilen ve hidrojen gazına dönüştürmek için güneş ışığını kullanabilmesi ve bunu yaparken atmosfer koşullarında çalışarak hiç karbon salımı yapmaması. Bu, fosil yakıtlara dayanan ve sera gazı emisyonlarına katkıda bulunan geleneksel yöntemlerden önemli bir ayrılık gösterir.
KESİNTİSİZ ENERJİ İÇİN LED KULLANIMI
Güneş enerjisinin kesintisizliği sorununu ele almak için, ekip, güneş enerjisiyle şarj edilen pillerle çalışan LED’leri entegre etti. Bu yenilik, yenilenebilir enerjiyi sürekli endüstriyel süreçler için uygulanabilir kılıyor.
YÜKSEK VERİMLİLİK
Tipik olarak güneş enerjisini, günde yaklaşık altı saat boyunca yüzde 70 ile yüzde 80 verimlilikle elektrolizörleri çalıştırmak için kullanan yeşil hidrojen üretiminden farklı olarak, bu yeni yöntem, karbon bazlı hammaddeleri foto-kimyasal olarak hidrojen ve etilene dönüştürerek daha yüksek verimlilik elde ediyor. Bu süreç, LED’ler ve kısa süreli pil depolanan elektrikle çalışıyor ve hidrojen üretimi için daha güvenilir ve maliyet etkin bir çözüm sunuyor.