HidrojenHaber – Avrupa Birliği’nin karbon ayak izini azaltmaya yönelik hayata geçirdiği ve 2027 yılında uygulanmaya başlanacak olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (SKDM) getirdiği mali baskılar, karbon emisyonunu azaltmak için yeşil hidrojeni sürdürülebilir bir çözüm haline getiriyor. Avrupa Birliği’ne ihracat yapan ülkeler arasında yer alan Türkiye’nin SKDM’ye olan uyumunu ve kapsama girecek sektörleri nasıl etkileyeceğini inceleyen EY (Ernst & Young), Türkiye Yeşil Hidrojen analizini yayımladı.
ÖNE ÇIKAN SEKTÖRLER
Analize göre, Türkiye’de yeşil hidrojenin kullanım alanları arasında çimento, demir-çelik, seramik, gübre ve kimya sektörleri öne çıkıyor. Bu sektörlerde yeşil hidrojen ve karbonsuzlaşma farkındalığının artırılması, yeşil hidrojen altyapısının geliştirilmesi, elektrolizör yatırımlarının artırılması ve paydaşlar arasında stratejik iş birliklerinin teşvik edilmesiyle, karbon azaltımı ve net sıfır hedeflerine ulaşılabileceği öngörülüyor.
TEŞVİKLER ARTMALI
Aynı zamanda, Türkiye’de yeşil hidrojenin gelişmesi için devlet politikalarının ve teşviklerinin artırılması, yeşil hidrojenin depolanması ve dağıtımı konularındaki çözümlerin geliştirilmesi, değer zincirindeki yerli şirketlerin daha fazla katılımının sağlanması gerekiyor.
TALEP 6 MİLYON TONA ÇIKABİLİR
EY analizine göre; Türkiye’nin 2020 yılında yaklaşık 0,8 milyon ton hidrojen kullandığı ve %99’unun gri olduğu tahmin ediliyor. Çalışmada, 2050 yılında Türkiye’de yeşil hidrojen talebinin 5,5-6 milyon tona çıkabileceği değerlendiriliyor.
2040 yılına kadar yeşil, mavi ve gri hidrojen talebinin piyasada birbirine çok yakın olacağını ve bu tarihten itibaren bu durumun yeşil hidrojen lehine değişmesi bekleniyor.
KAPASİTE ÖNGÖRÜLERİ
Öte yandan Türkiye Ulusal Enerji Planı’na göre, Türkiye’de 2030 yılında 2 GW, 2035’te 5 GW, 2053’te 70 GW elektrolizör kapasitesine ulaşılması planlanıyor.
Tüm bu politikalar doğrultusunda, hedeflenen yıllık üretim kapasitelerinin 2030 yılında 175-180 bin ton, 2035 yılında 400-450 bin ton, 2053 yılında ise 6-6.5 milyon ton hidrojen olması tahmin ediliyor.
TEKNOLOJİ İLERLEDİKÇE FİYATLAR GERİLEYECEK
EY Parthenon Şirket Ortağı Cem Çamlı, raporla ilgili yaptığı değerlendirmede, yeşil hidrojen üretiminde önemli ilerlemeler sağlanacağını belirterek, günümüzde yüksek olan yeşil hidrojen fiyatlarının gelecekte, özellikle yenilikçi teknolojilerin ve üretim süreçlerinin olgunlaşmasıyla birlikte, kilogram başına 2 ABD doları seviyelerine kadar gerilemesinin beklendiğini ifade etti.
Bu potansiyel fiyat düşüşünün, yeşil hidrojenin daha geniş ölçekte benimsenmesine ve enerji sektöründe daha rekabetçi bir yenilenebilir enerji kaynağı haline gelmesine olanak sağlayabileceğine dikkat çekerek, “Türkiye’de yakın gelecekte, yeşil hidrojen ile ilgili mevzuat, düzenleme ve teşviklerin de şekillenmesini bekliyoruz” dedi.