Hidrojen Haber- Denizcilik sektöründe karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik zorlayıcı bir küresel zorunluluk karşısında, deniz taşımacılığının geleceği için çok önemli bir odak noktasını temsil eden düşük karbonlu ve sıfır karbonlu emisyon teknolojilerinin benimsenmesine giderek daha fazla vurgu yapıyor.
Belçikalı denizcilik şirketi Exmar geçtiğimiz günlerde önemli bir duyuru yaparak Güney Kore’nin HD Hyundai Grubu tarafından inşa edilmekte olan 46 bin metreküplük iki gaz taşıyıcı için amonyak yakıtı sipariş etme taahhüdünü açıkladı. Bu gemiler, sıfıra yakın emisyona ulaşabilen amonyak motorlarıyla çalışan dünyanın ilk okyanus gemileri olarak tarihi bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Ticaret faaliyetleri için çok önemli bir temel teşkil eden denizcilik sektörü, geleneksel fosil yakıtların birincil denizcilik yakıtı olarak ağırlıklı kullanımı nedeniyle karbon emisyonlarında sürekli bir artışa tanık oldu. Uluslararası Enerji Ajansı, 2050 yılına kadar yük taşımacılığından kaynaklanan karbondioksit emisyonlarının 2018 seviyelerinin yüzde 135’ini aşacağını tahmin ediyor.
Buna karşılık Uluslararası Denizcilik Örgütü, 2018 yılında yayınladığı “Gemilerden Kaynaklanan Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılmasına İlişkin İlk IMO Stratejisi “nde, 2008 yılını temel alarak 2050 yılına kadar denizcilikten kaynaklanan toplam emisyonların yüzde 50 oranında azaltılması çağrısında bulunarak hidrojen ve amonyak gibi sıfır karbonlu yakıtların kademeli olarak kullanılmasını savundu. Buna ek olarak, Avrupa Birliği gemicilik sektörünü karbon emisyonu ticaret sistemine entegre ederek yüksek karbon emisyonuna sahip gemilere ek ücretler uyguluyor.
Bu bağlamda, düşük karbonlu ve sıfır emisyonlu teknolojilerin uygulanması, denizcilik endüstrisi için çok önemli bir yol haline gelmiş ve onu yüksek karbondan düşük ve sıfır karbonlu alternatiflere doğru yönlendirmiştir. Yeşil hidrojen ve yeşil amonyak da dâhil olmak üzere türevleri, denizcilikte geleneksel fosil yakıtların yerine kullanılabilecek umut verici sıfır karbonlu yakıtlar olarak ortaya çıkmaktadır. Avrupa, Japonya, Güney Kore ve Çin gibi ülkeler amonyakla çalışan gemilerin potansiyelini aktif bir şekilde araştırıyor ve yeşil hidrojene dayalı projeler yavaş yavaş hayata geçiyor.
Avrupa, Japonya, Güney Kore ve Çin amonyak yakıtlı gemilere yönelik önemli araştırmalara başlamış olup, amonyak gücü amonyak yakıt hücresi gücü ve amonyak içten yanmalı motor gücü olarak kategorize edilmektedir. Halihazırda, amonyakla çalışan gemiler hala küresel araştırma ve küçük ölçekli pilot aşamasındadır.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın “2020 Enerji Görünümü” raporu, 2060 yılına kadar küresel olarak yeni gemilerin yüzde 60’ından fazlasının amonyak veya hidrojen yakıtı kullanacağını öngörmektedir. Amonyağın kendisi karbon-nötr olsa da, küresel amonyağın yüzde 70′ inden fazlasının fosil yakıtlardan üretilmesi, yaşam döngüsü boyunca önemli karbon emisyonları nedeniyle endişelere yol açmaktadır.
Amonyakla çalışan gemilerin sürdürülebilir gelişimi, yenilenebilir enerji bazlı hidrojen üretiminin deniz tahriki için yeşil amonyak sentezi ile birleştirilmesinde yatmaktadır. Şu anda, dünya çapındaki ülkeler aktif olarak yeşil hidrojen ve yeşil amonyak projeleri geliştiriyor ve denizcilik endüstrisinde “yeşil enerji” elde etmek için temel destek sağlıyor.
İstatistiklere göre, halihazırda 60’tan fazla küresel yeşil amonyak projesi var ve planlanan kapasiteleri yılda 18 milyon tonu aşıyor.