Hidrojen Haber- Sabancı Üniversitesi, Türkiye’nin ilk hidrojen vadisi projesi olan HYSouthMarmara projesinin ilk çalıştayına ev sahipliği yaptı. Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi (SGM)‘nde gerçekleştirilen çalıştayda proje paydaşları, firma temsilcileri ve akademisyenleri bir araya getirildi. ‘HYSouthMarmara Hidrojen Vadisi’ Projesi’ hakkında bilgiler verilerek başlanan çalıştayda başarıyla devam eden vadilerden ve vadi adayı bölgelerden sunumların yanı sıra, 4 ayrı panelde; hidrojenin geleceği, diğer hidrojen vadisi çalışmaları ve hidrojen ekosistemi konusundaki gelişmeler aktarıldı.
Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın (GMKA) koordinatörlüğünde 15 ortaklı bir konsorsiyum ile yürütülen “Güney Marmara Hidrojen Kıyısı – HYSouthMarmara” Projesi, yeşil hidrojen üretimi ve hidrojenin farklı uygulamalarda kullanımı için örnek bir model oluşturma misyonuyla hareket ediyor. Proje paydaşları, firma temsilcileri ve akademisyenleri bir araya getirerek, “Yeşil Hidrojen” ve “Hidrojen Vadileri” konusundaki farkındalığın artırılması, iş birliklerinin oluşturulması ve görüş alışverişinde bulunulması hedeflenen HYSouthMarmara Hidrojen Vadisi Çalıştayı’nda, başarıyla devam eden vadiler ve vadi adayı bölgeler anlatıldı.
“BURASI ÇOK KRİTİK BİR ALAN”
HYSouthMarmara Proje Koordinatörü Mehmet Volkan Duman açılışta yaptığı konuşmada, Güney Marmara’da bu projeyi başlatmalarının özel nedenleri olduğuna dikkat çekerek “Burası çok kritik bir alan. Bu bölgenin özelliği nedeniyle hidrojen işini bu bölgede başlattık ve bir model olarak ortaya çıkmaya çalışıyoruz. Projemizin ana hedefi yılda beş yüz ton hidrojen üretmek” dedi. Güney Marmara’nın avantajlı coğrafi konumunun yanı sıra temiz enerji sektörünün gelişen sanayisi ile birlikte çok kuvvetli olduğunun da altını çizen Duman şöyle konuştu;
“Proje kapsamında Güney Marmara Bölgesi’nin illeri olan Balıkesir, Çanakkale ve Bursa’nın hidrojen networkünü ortaya çıkaracağız. Hem Ege Denizi hem Marmara Denizi’ne kıyısı olan bir bölge olduğu için toplamda bin kilometrelik kıyı sınırıyla suya erişim sınırsız olacak. dedi.
Bölgeyi kıymetli kılan bir başka kritik özelliğinin ise ise iki ana doğalgaz hattının Güney Marmara’dan geçiyor olması olduğunu vurgulayan Duman;
“Bunlardan biri Rusya, İran ve Azerbaycan’dan gelen hatların birleştiği ana hat; diğeri ise TANAP hattı. Bu süreçte hidrojene verilecek misyonun ve ilgili hedeflerin doğru belirlenmesi gerekiyor. Temiz dönüşüm sürecinin başarıya ulaşabilmesi için odaklanılması gereken ilk alan enerji verimliliği; sonrasında olabildiğince elektrikasyon ve ardından oluşacak açığın hidrojen ile kapatılması. Önümüzde kolay bir süreç olmadığını da eklemem gerek. Hidrojenin önünde çeşitli politik, ekonomik ve hatta yasal zorluklar ve engeller olabilir ama bizim yapmamız gereken pilot çalışmaları tamamlamak ve Ar-Ge çalışmalarına hız vermek. Vadi Projemizin önünü açtığı fizibilite çalışmaları ile de bu süreçte kendimizi hazır halde tutmak amacını taşıyoruz.” dedi.
BOR İLE HİDROJEN DEPOLANACAK
HYSouthMarmara Proje Koordinatörü Mehmet Volkan Duman yeşil yakıtlar için bir merkez ve Türkiye’nin ilk karbon-nötr bölgesi olmak için yola çıktıklarını da kaydederek sözlerine şöyle devam etti;
“Güney Marmara Kalkınma Ajansı olarak bölgede birçok farklı projeye de öncülük ediyoruz. Balıkesir Üniversitesi ve Çanakkale Üniversitesi’nde iki yenilenebilir enerji eğitim merkezini kurduk. Bunun yanında; projemizin bir başka ana faaliyeti ise bor minerali ile ilgili. Borun çok kıymetli özellikleri var ama biz tabii ki bu projede hidrojeni depolayabilme özelliğini ön plana çıkarıyoruz. Vadi Projesi kapsamında yılda 10 tonluk sodyum borhidrür tesisi kurulacak. Eti Maden’in bu konuda daha kuvvetli bir yapıya bürüneceğini düşünüyoruz. Üretilecek bu yeni bor kimyasalı, katı faz hidrojen taşıyıcısı olarak TÜBİTAK MAM tarafından geliştirilecek yeni bir güç sisteminde kullanılacak.”
ALGILARI DEĞİŞTİRMEK ÖNEMLİ
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Selmiye Alkan Gürsel, çalıştayda HYSouthMarmara Projesi’nin yeşil hidrojeni üretimi, taşınması ve farklı uygulamalarda kullanımı için Türkiye’de örnek bir model oluşturacağını belirttiği konuşmasına şöyle devam etti;
“Hidrojen vadisi konsept olarak hızla yayılıyor. Tüm dünyada farklı ölçeklerde 98 tane hidrojen vadisi projesi var. Aktif hidrojen vadileriyle ve hidrojen vadisi adayı bölgeler ile etkileşimlerde bilgi ve tecrübe paylaşımlarının gerçekleştirilmesi ve tekrarlanabilir bir model oluşturulması oldukça önemli. Bunlara ilaveten yeşil hidrojen konusunda kamu bilincini oluşturmak ve algıları olumlu şekilde değiştirmek ve hidrojen teknolojilerini doğru bir şekilde anlatmak konusunda da bu proje büyük önem taşıyor”.