Ana SayfaRAPORLARIEA : Net sıfır için 2030 a kadar yıllık 150 milyon ton...

IEA : Net sıfır için 2030 a kadar yıllık 150 milyon ton hidrojen üretilmeli

Uluslararası Enerji Ajansı IEA, 2022'de 95 milyon ton olan küresel hidrojen tüketiminin 2030'a kadar 150 milyon tona çıkması gerektiğini tahmin ediyor.

Hidrojen Haber – Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Hidrojen tüketiminin, 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için hayati önem taşıdığı belirtiyor. Ancak, zorluk sadece hidrojen talebini artırmakta değil, aynı zamanda ulaşım ve havacılık gibi henüz hidrojeni ölçekli olarak benimsememiş sektörlerde tüketimini çeşitlendirmekte yatıyor.

Ana hedef açık: fosil yakıtlardan üretilen yaygın ‘gri’ hidrojenden, daha sürdürülebilir ‘yeşil’ ve ‘mavi’ hidrojene geçmek. Şu anda tüketilen hidrojenin yüzde 1’inden azı temiz veya düşük emisyonlu olarak kabul ediliyor. IEA, 2030 yılına kadar küresel hidrojen talebinin yüzde 40’ını, ulaşım, elektrik üretimi, binalar ve çeşitli endüstriyel uygulamalar gibi alternatif sektörlere kaydırmanın gerekliliğine vurgu yapıyor.

Büyük hidrojen tüketimi şu anda rafineri ve endüstriyel sektörlerden kaynaklanıyor, özellikle rafinasyon ve gübre üretiminde. Zorluk, bu sektörlerde gri hidrojeni daha temiz alternatiflerle değiştirmek. Yenilenebilir enerji kullanılarak emisyon içermeyen süreçlerle üretilen ‘yeşil’ hidrojen, önemli bir vaat taşıyor. Ancak, bu geçiş için önemli yatırımlar ve altyapısal değişiklikler gerekiyor.

Hidrojenin ulaşımda, özellikle Yakıt Pili Elektrikli Araçlar (FCEV) kullanımı için teknolojisi varken, benimsenmesi sınırlı kalıyor. Pil Elektrikli Araçlar (BEV), hükümet sübvansiyonları, daha basit şarj altyapısı ve düşen lityum-iyon pil maliyetleri gibi faktörler nedeniyle daha fazla ilgi görüyor. BEV’lerin hakimiyetine rağmen, ağır yük taşımacılığı, özellikle lojistikte, FCEV’lerin sunduğu daha hızlı yakıt ikmali durakları ve daha uzun menziller sayesinde hidrojen talebi için umut verici bir sektör olarak ortaya çıkabilir.

Havacılık ve denizcilikte hidrojenin benimsenmesi, maliyetler ve destekleyici altyapı ile ilgili zorluklarla karşılaşıyor. Düşük emisyonlu hidrojen kullanılarak oluşturulan Sürdürülebilir Havacılık Yakıtları (SAF), ölçeklenebilirlik ve maliyet engelleriyle karşı karşıya. Hidrojenin uçaklarda yanması için denemeler devam ederken, güvenli depolama ve yüksek maliyetler gibi çeşitli zorluklar yaygın kullanımı engelliyor. Denizcilikte ise ilgi, hidrojenden daha yüksek enerji yoğunluğu sunan ancak emisyon zorlukları olan amonyak bazlı yakıtlara yönelik.

İlginizi çekebilir:  Shell Eco-marathon’da hidrojenli araçlar da yarışacak

Mevcut uygulamaların ötesinde endüstriyel sektörlerde hidrojenin potansiyelini keşfetmek, yeni fırsatlar açıyor. Ancak, dönüşüm sırasında enerji kayıpları ve elektrik üretimi ve bina ısıtmasında mevcut düşük emisyonlu teknolojilerin önemi gibi zorluklar engel oluşturuyor. Hükümet desteği ve hem hidrojen üretimi hem de talep yaratma konusunda dengeli bir yaklaşım hayati önem taşıyor.

IEA, iddialı bir vizyon ortaya koyuyor ve küresel hidrojen tüketiminin 2022 yılındaki mevcut 95 milyon tondan 2030 yılına kadar 150 milyon tona yükselmesi gerektiğini tahmin ediyor.

İLGİLİ HABERLER
- Advertisment -

POPÜLER HABERLER